Prolaktin hormonu, gebelik döneminde büyük öneme sahip bir hormondur. Gebelik süresince vücutta çeşitli değişiklikler meydana gelir ve bu değişiklikler hem gözle görülebilir hem de içsel olabilir. Bebekler, doğumlarından itibaren en savunmasız ve bakıma muhtaç varlıklardan biridir. Ancak, doğa bu durumu telafi etmek için bazı mekanizmalar geliştirmiştir ve bu mekanizmalardan biri de prolaktin hormonudur.

Prolaktin hormonu, beyinde bulunan hipofiz bezi tarafından salgılanır. Diğer hormonlardan farklı olarak, prolaktin hormonunun salgı miktarı belirli dönemlerde artar. Prolaktin hormonu, erkeklerde ve hamile olmayan kadınlarda salgılandığında bazı sağlık sorunlarının belirtisi olarak algılanabilir. Ancak, gebelikte prolaktin hormonunun salgılanması son derece önemlidir. Vücut, bebek henüz doğmadan bazı hazırlıkları yapmaya başlar ve süt yapımı da bu hazırlıklardan biridir. Emzirme devam ettiği sürece, prolaktin hormonunun salgılanması gereklidir. Bebeğin annenin göğsünü emmesi, prolaktin salgısını hızlandırır ve bu nedenle bebek ne kadar çok emzirilirse anne sütü üretimi de o kadar artar.

Prolaktin hormonunun seviyesi basit bir kan tahlili ile tespit edilebilir. Gebelik döneminde prolaktin seviyesi, erkeklere ve hamile olmayan kadınlara göre daha yüksek olmalıdır. Düşük prolaktin seviyesi, süt yapımını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle, prolaktin hormonu seviyesinin doktor tarafından düzenli olarak takip edilmesi önemlidir. Diğer bireylerde yüksek prolaktin seviyesi, bazı sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Özellikle yumurtlama sürecine yardımcı olan bu hormon, erkeklerde düşük olmalıdır. Bir anne adayında prolaktin seviyesinin 10 ng/ml ile 209 ng/ml arasında olması normal kabul edilir. Ancak, bu oranların gebelik süresince değişebileceği unutulmamalıdır.

Prolaktin hormonunun gebelikte ve emzirme döneminde pek çok önemli fonksiyonu vardır:

Prolaktin hormonunun seviyesini etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır:

Gebelik döneminde prolaktin hormonunun önemi göz ardı edilmemeli ve düzenli doktor kontrolleri ile hormon seviyeleri izlenmelidir. Bu hormonun sağlıklı seviyelerde tutulması, hem annenin hem de bebeğin sağlığı için kritik öneme sahiptir.